19 Aralık 2009 Cumartesi

Kanadoğlu'nun cunta anlayışına bakın!


Yargıtay Onursal Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, Çanakkale'de kendisine yöneltilen, ifade için savcılığa çağrılması hakkındaki soruya, "Ben yargının en üst seviyesine çıkmış bir insanım. Bu işleri biliyorum. İfade vermeye çağırırlarsa giderim." cevabını verdi.
Kanadoğlu, Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Çanakkale Şubesi'nin düzenlediği, "Hukuk Devleti ve Yargı Bağımsızlığı" konulu bir konferans verdi. CHP İl Başkanı Serdar Soydan ve DSP İl Başkanı Ceyhun Duman'ın da katıldığı konferansta Kanadoğlu, Türkiye'de genel başkan cuntası olduğunu söyledi.

Belediye sosyal tesislerindeki konferansta konuşan Sabih Kanadoğlu, "Siyasi partilerde genel başkanlık cuntası, bir duygu gibi kendisini göstermektedir." dedi. Siyasi parti başkanlığının bir noktadan sonra yapılmaması gerektiğini söyleyen Kanadoğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a yüklendi. Kanadoğlu, "Bir parti iktidar olduysa, neden genel başkanı başbakan olabilmektedir? Neden bu başbakan, partinin milletvekillerini kendisi seçebilmekte ve hattâ sıralamasını bile yapabilmektedir? Hattâ daha da ileri giderek, istediği bir arkadaşını cumhurbaşkanı bile seçebilmektedir. Bu, genel başkanlığın tek kişi diktasına dönüşmesindendir. Yargıyı baskı aracı olarak kullanması halinde bu demokrasi değil, bir diktadır. Bu rejimin adı faşizmdir. Eğer bu diktaya bir de dini eklerseniz, dinci dikta olur. Siyasi iktidarlar, kendilerine gerekli olan gençleri ve kadınları geleceklerini tehlikeye sokacaklar diye almıyorsa, gençleşmeyen bir partinin iktidarının devam etmesi mümkün değildir." şeklinde konuştu. Çarenin halkta olduğunu ifade eden Kanadoğlu, "Türk halkı, 'Böyle bir idareye layık değiliz.' dediği anda bu yolda direnenler ayaklarını sıkı atmak zorunda kalacaktır." ifadelerini kullandı.

Demokratik açılıma da değinen Sabih Kanadoğlu, şunları kaydetti: "Açılım, Türkiye'nin bütününde yapılmalıdır. Ülkenin belirli bölümlerinde demokratik açılımdan bahsetme olanağı yoktur. Bunu Türkiye'de yapacaksanız, yurttaşların hepsine imkan sağlayacaksınız. Laik devleti sarsmayacaksınız. Seçimlerde yüzde 10 barajını aşağıya indireceksiniz. Başkaları bir şeyler istiyor diye ona göre hareket etmek halka kötülüktür. Hiçbir şey söylemeden açılımı harekete geçirmek halkı aldatmaktan ileri gitmez."

Kanadoğlu, çağdaş demokrasinin egemen olduğu, herkesin birbirine saygı duyduğu, dinin siyasete alet edilmediği bir ülkede yaşamak istediğini söyledi. Bunun çaresininse Atatürk'ün çizdiği yolda yürümekten geçtiğini sözlerine ekledi. (CİHAN)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder