5 Aralık 2009 Cumartesi

"Hukuk açısından önemli bir gün"


Komutanların ifade vermesini HABERTÜRK'e değerlendiren gazeteci-yazarlar bu fikirde birleşti

2004 döneminde TSK'da kuvvet komutanı olarak görev yapan 3 emekli paşanın Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'nde sorgulanması gündeme oturdu. Gazeteci yazarlar Nazlı Ilıcak, Hüseyin Gülerce ve Tufan Türenç paşaların sorgulanmasını HABERTÜRK TV'ye değerlendirdi.

NAZLI ILICAK - SABAH GAZETESİ YAZARI

Bu komutanların ifadeye gelmesi çok önemli, beklenen birşeydir. Komutan olmasalardı çoktan ifadeye çağrılırlardı. Darbe hazırlığı yapıldığı kuşkusu var, kuvvetli bir şüphe var. Hilmi Özkök paşanın da verdiği ifadeler ile bu şüphe çok kuvvetli hale geldi. Tutuklama kararI çıkabilir, çıkmayabilir de. Sanığın yeri belli, şüphelinin yeri belli kaçma tehlikesi yok, deliller karartılamaz. Ama yargılama devam edecekmiş gibi geliyor. 'Tamam kardeşim ifadeni verdin peki öyleyse' gibi birşey değil, devam edecek birşey. Sonu mahkumiyetle neticelenecekmiş gibi geliyor bana. Sadece günlükler değil, Balbay'ın günlükleri de bununla uyum içinde. Tanık ifadeleri bunu gösteriyor, o dönemde yapılan temaslar var tabi bilinemez yine kuvvetli şüphe var. Tutuklama ihtimali var.

Türkiye açısından çok önemli adım. Bugüne kadar darbeciler kolay kolay yaptıklarından dolayı yargılanmıyorlardı. Ben Deniz Baykal'ın çok sevinmiş olmasını isterdim çünkü Kenan Evren'i yargılayalım diyen bir insan aradan yıllar geçmiş şu anda bu sürece daha yakın bir dönemde dahil olan kişiler için gitsinler ifade versinler gibi son derece durgun bir tavrı yadırgadım.

Bence çok uyumlu tavır sergileyecekler. Darbe hazırlığı yapıldı, Hİlmi Özkök'ün katılmaması sonucunda vazgeçildi. Biz bunu nereden biliyoruz? Şener Eruygur'un hakkında günlüklerde Örnek diyor ki; çok fazla istekli Jandarma Genel Komutanı. Hatta kendisi hareket etmek istiyor Fırtına ile birlikte. Fırtına çok aktif bu konuda. Aytaç Yalman ve Özden Örnek vazgeçmişler yarı yolda. Genelkurmay Başkanı'nın ve tabandaki bazı komutanların katılmaması ile olamayacak gibi görmüşler. O yüzden ortada olay yok. Belki de bu yüzden beraat ile de neticelenir. Çünkü adım atılmış, plan yapılmış ama kendileri vazgeçmişler. Adım atmak suç olarak mı görülür bilemem.

HÜSEYİN GÜLERCE - ZAMAN GAZETESİ YAZARI

Demokratikleşme konusunda Silahlı Kuvvetler mensuplarının da hesap verebilmesi sürecinde ikinci önemli olay olarak değerlendiriyorum. Birincisi, Emekli orgeneral Hurşit Toron, Şener Eruygun'un gözaltına alınması daha sonra tutuklanmasıydı. Bu çok önemliydi. Daha önce böyle bir şey görülmemişti. Şimdi bu da çok önemli. O dönemin üç kuvvet komutanının birden ifadeye çağrılmaları ve darbe iddiaları ile ilgili ifadelerinin alınması. Ben şahıslarla ilgili bakmıyorum meseleye. Yaşanmış olaylar var bu ülkede. Askerler darbe yapmışlar, bakan asmışlar, başbakan asmışlar, gençler iplerde sallanmış, işkencelerden geçirilmiş. Bunları kimse inkar edemez. Yenileri de çıkıyor ortaya, kafes eylem planı gibi korkunç şeyler. Dünyanın geldiği noktada herkesin işine bakması lazım.

Şimdi o dönemde görev yapan Hilmi Özkök Genelkurmay Başkanı İzmir'de ifade verdi.Özden Örnek , Altaç Yalman, İbrahim Fırtına bugün Cumhuriyet Savcılarına ifade veriyorlar

İşin ucu nereye uzanırdan ziyade kim bu darbe işleminin içinde bulunduysa yargı bunların bulunduğuna karar veriyorsa hepsinden hesap sorulmalı. İlk defa Baykal açıktan Ergenekon'un avukatıyım dediği halde herkesin hesap vermesi gerektiğini söylüyor. Herkes hukukun üstünlüğünü kabul etmelidir. Türkiye'de bir daha kimse devletin içinde hukuk dışına çıkarak demokrasiye karşı birşeyler yapma cesaretini bulmamalı.

TUFAN TÜRENÇ - HÜRRİYET GAZETESİ YAZARI

İfade için çağrıldılar onlarda buna uydular ifadeleri veriyolar. Bunu bence tarihi olay filan gibi değerlendirmeye gerek yok. Demokratik bir ülkede, bir hukuk devletinde herkes için her pozisyonda insanlar için birtakım suçlar, iddialar ortaya atılır. Bu konular araştırılır. Suçu varsa gereği yapılır, yoksa bu defter kapatılır. Bu da o boyutta birşey. O komutanların gelip ifade vermesi hem hukuk devletinin içtenliği açısından hem demokratik açıdan olumlu birşeydir. Burada önemli olan mesele üç komutanın suçlanmasının nedeni, Oramiral Özden Örnek'in günlükleri olduğu iddia edilen birtakım notlara dayanıyor. Ama bu notların sahibi olduğu iddia edilen kişi bana ait değil diyor. Bir mahkeme kararı var ki bu notlar gerçektir o mahkeme kararının gerekçesi nedir, nasıl bu kararı almış onu bilemiyoruz. Ama sahibi bu notları kabul etmiyorsa ve savcıların elinde de bir bilgi olmaması durumunda bu notların bir delil olarak kabul edilmesi olanaksızdr. O yüzden o ifadeler alnır.Gereği neyse hukuk savcılar yapar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder